onedio
Verdikleri Ücretler Tepki Çekti: Sanayiciler Gençlerin Ücretleri Beğenmediğini, Çırak Bulamadıklarını Söyleydi
Sanayide çırak olmak, hem zorlu hem de öğretici bir süreçtir. Genç yaşta işe başlayan çıraklar, ustalarının yanında hem el becerisi kazanır hem de iş disiplinini öğrenir. Sanayide çıraklık, doğru şekilde uygulandığında meslek öğrenmenin önemli bir yolu olsa da, bazı durumlarda çocuk işçi sömürüsüne dönüşebiliyor. Eğitim çağındaki çocuklar uzun saatler çalıştırılıp düşük ücretlerle emeği suistimal edildiğinde, bu durum hem fiziksel hem de ruhsal gelişimlerini olumsuz etkiliyor. Oto sanayiciler gençlerin iş beğenmediğini, elleri kirlendiği için çalışmak istemediklerini söyledi. Verdikleri ücretler ise tepki çekti. Çıraklara haftada 2-3 bin verdiklerini, kafası çalışıyorsa bu ücretin 5 bin TL'ye kadar çıkabildiğini söyleyen adam, usta olduklarını ise maaşlarının 10-20 bini bulabileceğini belirtti.
Bir Pilot Kendisine Sıkça Gelen “Havada Yolunuzu Nasıl Buluyorsunuz?” Sorusunu Yanıtladı
Günümüzde havayolu ulaşımı, hızlı, konforlu ve güvenli seyahatin en yaygın tercih edilen yöntemlerinden biri haline gelmiştir. Özellikle şehirler arası ve uluslararası yolculuklarda zaman tasarrufu sağlayan uçaklar, küreselleşen dünyada ticaret, turizm ve iş bağlantıları için vazgeçilmez bir araç olmuştur. Uçakların güvenli şekilde kalkış yapması, seyir halinde kontrol edilmesi ve sorunsuz iniş gerçekleştirmesi pilotların sorumluluğundadır. Pilot olmak, uzun ve zorlu bir eğitim sürecinin ardından kazanılan bir meslektir. Yolcu ve kargo taşımacılığında büyük sorumluluk üstlenen pilotlar, aynı zamanda meteoroloji, iletişim ve acil durum yönetimi gibi alanlarda da bilgi sahibidir. Peki pilotlar havada yollarını nasıl bulur? Bir pilot bu sorunu çektiği bir video ile yanıtladı.
Türkiye'de "4 Yıllık Halı Tasarımı Bölümü" İlk Mezunlarını Verdi: Bölüm İlk Kez Duyanların Kafasını Karıştırdı
Yıl sonu geldi, pek çok öğrenci mezun olarak yeni hayatına adım attı. Gaziantep Üniversitesi, 4 yıllık Halı Tasarımı Bölümü ilk mezunlarını verdi. Fakat bölümü ilk kez duyanların kafası biraz karıştı. Pek çoğu halı tasarımı için üniversitede bir bölüm olmasını ve hatta 4 yıllık olmasını mantıksız buldu. Halı tasarımı bölümü, el dokuması veya makine halılarının desen, renk, teknik ve kompozisyon açısından tasarlanmasını öğretiyor. Öğrencilere hem geleneksel Türk halı motifleri hem de modern tasarım yaklaşımlarıyla özgün halı desenleri geliştirme becerisi kazandırılıyor. El dokuması halıların ve ustalarının giderek azaldığını bu dönemde bu sanatı yeniden canlandırıyor.
TikTok Ünlüsü Karagül Canlı Yayında Oturmak İçin Zıpladığı Mutfak Tezgahını Yerle Bir Etti
TikTok ünlüsü Karagül, platformda neredeyse 7/24 canlı yayın yapıyor. Hayatının her anını takipçileriyle paylaşan ve milyonlarca beğeniye sahip Karagül, yine gündem olan bir yayına imza attı. Canlı yayın yaptığı sırada mutfak tezgahına oturmak isteyen Karagül, oturmaya çalışırken talihsiz anlar yaşadı. Karagül’ün tezgahı kırması sosyal medyada gündem oldu.
Emine Erdoğan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Omzunda Gözyaşlarına Boğuldu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Temmuz Cumartesi günü saat 10.00'da AKP'nin istişare kampının açılış konuşmasını gerçekleştirdi. PKK'nın silah bırakma adımına değinen Erdoğan, 'Yeni sayfa açılmıştır' ifadelerini kullanarak Terörsüz Türkiye sürecine dair önemli mesajlar verdi. Ancak bu dakikalarda dikkat çeken anlar yaşandı. Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması sırasında gözyaşlarını tutamadı. Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanına giderek omzunda gözyaşlarına boğuldu. İşte o anlar!
Hadise’den Harbiye’de Olay Yaratan Konser! Sandalye Dansı Gündemde
Pop müziğin iddialı ve özgüvenli ismi Hadise, yıllardır hem şarkıları hem de sahnedeki duruşuyla dikkatleri üzerine çeken sanatçılardan. Sadece sesiyle değil, aynı zamanda tarzı, kostümleri ve sahne şovlarıyla da konuşulan Hadise, her konserinde izleyicilere unutulmaz anlar yaşatıyor. Geçtiğimiz gün Harbiye’de gerçekleştirdiği konserinde de unutulmaz anlara imza attı. Hadise’nin erotik dans şovları sosyal medyada gündem oldu. İzleyicilerden tepkiler gecikmedi.
Reklam
Telefon Hesabı Hala Bitmemiş: Sokak Röportajında Konuşan Bir Teyze Yaptığı Ekonomi Yorumuyla Gündem Oldu
etiket
Ekonominin son yıllardaki gidişatı sokak röportajlarının başlıca gündemi bildiğiniz üzere. Geçtiğimiz yıllarda, zenginlik cep telefonu ile ölçülüyor, bazı insanlar cep telefonu sahibi olmayı zenginlik olarak tanımlıyordu. 21. yüzyılda temel bir ihtiyaç olan cep telefonu ile ilgili oluşan bu algı sinirleri bozmuş, bir sokak röportajında yine cep telefonu üzerinden ekonomi yorumlamak isteyen bir adamın ağzına cep telefonu sokulmuştu. Yine bir sokak röportajında konu cep telefonuna geldi. Bir teyze 4 kişilik ailede 4 adet telefon olduğunu, bu sebeple geçim sıkıntısı yaşandığını söyleyerek ekonomide herhangi bir problem olmadığını savundu.
Reklam
Londra'da Yaşayan Bir Türk Londra'da ve Türkiye'de İçtiği Çayların Fiyatlarını ve Mekanları Karşılaştırdı
Türkiye’de son yıllarda yaşanan yüksek enflasyon, hemen her alanda fiyatları ciddi şekilde artırdı. Gıda ürünlerinden ulaşıma, kiralardan temel ihtiyaçlara kadar her şey zamlanırken, dışarda yemek yemek artık birçok insan için lüks haline geldi. Eskiden sosyal bir alışkanlık olan kafe ya da restoranda yemek, artık bütçeyi zorlayan bir harcama olarak görülüyor. Öğle arasında dışarda yemek yiyen çalışanlar dahi evden getirdikleri yiyeceklerle masraf kısmaya çalışıyor. Bu durum, hem halkın alım gücünü hem de sosyal yaşam alışkanlıklarını köklü şekilde değiştiriyor.Londra'da yaşayan bir adam orada içtiği çaylarla Türkiye'de içtiği çayları karşılaştırdı. Ortaya her anlamda ciddi bir fark çıktı.
Boşuna Kedi Şehri Demedik: Bakırköy’de Seyir Halindeki Bir Makinist, Raylardaki Kediyi Görünce Treni Durdurdu
Artık kedilerin başkenti olarak bilinen İstanbul, bu sevimli dostlarının varlığıyla adından sıkça söz ettiriyor. Her adımda özgürce dolaşan kedilerin görüntülerini paylaşan turistler İstanbul'a artık 'Catstanbul' diyor. Beğeni toplayan videolarla kediler resmen kentin ücretsiz tanıtımını yapıyor. Yine İstanbul'da kalpleri ısıtan bir olay meydana geldi. Bakırköy, İstanbul'da Marmaray trenini kullanan bir makinist, rayların üzerinde bir kedi fark etti ve hemen treni durdurdu. Treninden inerek kediyi alan makinist onu peronda bekleyen yolculardan birine uzattı. Bu olaya tanık olan vatandaşlar, makinistin bu özverili davranışını alkışlarla karşıladı.
1967 Yılında Çekilmiş Yüksek Kalitede İstanbul Görüntüleri ile O Yıllara Bir Yolculuğa Çıkıyoruz
İstanbul, geçmişten günümüze taşıdığı eşsiz mirası ve büyüleyici güzelliğiyle dünyanın en özel şehirlerinden biri. Asırlar boyunca pek çok devlete başkentlik yapmış bu şehir, tarihi yarımadası, Boğaz’ı, sarayları ve sokaklarının kendine has dokusuyla hem doğu hem batı kültürünü bir arada yaşatır. Her mevsim farklı bir güzelliğe bürünen İstanbul, günümüzde de milyonları kendine hayran bırakmaya devam ediyor. Gecesi ayrı, gündüzü ayrı etkileyici. Her köşesinde geçmişin izleriyle bugünün hareketliliği iç içe geçer. Bu yüzden İstanbul, sadece bir şehir değil; zamanlar arasında kurulmuş yaşayan bir masal gibidir.Peki geçmişte İstanbul nasıl görünüyordu? 1967 yılında İstanbul'da çekilmiş yüksek kalitede video sosyal medyada beğeni topladı. Görüntüler o meşhur 'Nerede o eski İstanbul' sözünü akıllara getirdi.
Reklam
Bu Nasıl Asalet? Bursa'da Fotokapana Yakalanan Geyik Pozunu Verip Ağaçların Arasında Kayboldu
Fotokapanlar, son dönemde oldukça yaygınlaştı. Doğada gizlice yerleştirilen ve hareket algılandığında otomatik olarak fotoğraf ya da video çeken bu kameralara birbirinden özel görüntüler yansıyor. İnsan müdahalesi olmadan çalışan bu cihazlar, hayvanların doğal davranışlarını bozmadan uzun süreli gözlemler yapılmasını sağlıyor. Bursa'da bir kızılgeyik fotokapana yakalandı. Önce bütün asaletiyle fotokapana pozunu veren geyik, ardından ağaçların arasında gözden kayboldu. Geyikler, doğayla kurdukları uyum ve masalsı görüntüleriyle birçok kültürde zarafetin ve özgürlüğün sembolü olmuşlardır. Özellikle Türk mitolojisinde de geyiklerin özel bir yeri vardır.
Bu Fiyata Değer mi? Bir Emlakçı, Boğaz Manzaralı 272 Milyon TL Değerindeki Evi Yorumladı
Türkiye’de son yıllarda konut fiyatları hızla yükseldi. Özellikle büyük şehirlerde, orta halli bir dairenin fiyatı milyonları bulabiliyor. Bu durum, alım gücü düşen vatandaşları zorlarken, aynı bütçeyle yurt dışında ev sahibi olunabileceği düşüncesi de giderek yaygınlaşıyor. Örneğin, Türkiye’de 3-5 milyon TL’ye alınabilecek bir daire yerine, Avrupa’nın bazı bölgelerinde ya da Amerika’nın küçük şehirlerinde benzer fiyata müstakil evler veya iyi konumda daireler bulunabiliyorBir emlakçı, İstanbul'da 272 milyon değerindeki Boğaz manzaralı ev ilanını yorumladı. Evin içinin ve binanın oldukça eski oluşu, evin fiyatı üzerine düşündürdü.
Bir Kadın Çalıştığı Mağazanın Kabininde Bebeğinin Altını Değiştiren Kadına Söylendiği İçin İşten Atıldı
Küçük çocuklu anne ve babaların dış mekanlara çıkması bazen karmaşık bir süreç olabiliyor. Özellikle toplu taşıma araçları ve alışveriş merkezleri gibi kalabalık yerler, çocuklarla birlikte hareket etmeyi zorlaştırabiliyor. Bu durum, hem çocukların hem de ebeveynlerin rahat ve güvenli bir şekilde zaman geçirebileceği alternatif mekanların önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Bunun yanında, çeşitli zorluklar yaşayan anne ve babalar ilginç çözüm yolları bulabiliyor. Mağazada çalışan bir kadın, kabinde bebeğinin altını değiştiren kadının şikayet işe nasıl işten atıldığını anlattı. Kadının işten atılması sosyal medyayı ikiye böldü.
Reklam
Yabancı İş Arkadaşlarını Ülkemizin Yiyecekleri ile Tanıştıran İçerik Üreticisi Şimdi de Tuzlu Erik Denetti
Yeşil erik, dünya genelinde farklı türleriyle bulunabilen bir meyve olsa da, Türkiye’deki kadar sevilen ve kültürel anlam taşıyan bir yiyecek değil. Ülkemizde yeşil erik, baharın gelişinin habercisi olarak kabul edilir. Pazarlarda ilk göründüğünde yüksek fiyatlarıyla her sene küçük bir şok yaşatır. Tuzla, bazen limonla tüketilmesi ise tamamen bize özgü bir damak alışkanlığıdır. Başka ülkelerde de erik yetişse de genellikle olgunlaştıktan sonra tüketilir .Bizim gibi ekşi, sert ve yeşil haliyle iştahla yeme kültürü yaygın değildir. Yabancı iş arkadaşlarına baklava, şalgam, Türk kahvesi gibi bize özgü lezzetleri deneten 'irlandanindiyetisyeni'nin videolarına daha önce denk gelmişsinizdir. Kendisi şimdi de iş arkadaşlarına tuzlu yeşil erik denetti. Arkadaşlarının tepkisinden çok, yeşil eriğe bu kadar yabancı oluşları dikkat çekti.
"Babama Sözümü Tuttum": 6 Şubat Depreminde Babasını Kaybeden Şevval Ece Kılınçer, LGS’de 500 Tam Puan Aldı
15 Haziran 2025’te milyonlarca öğrenci Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavında ter döktü. Lise öğrenimine adım atacak çocukların heyecanlı bekleyişi bugün sona erdi. Sonuçlar bugün, yani 11 Temmuz 2025 Cuma günü saat 10.00 itibarıyla öğrencilerin erişimine açıldı. Sınava başvuran yaklaşık 1.010.916 adaydan 963.142’si sınava katıldı ve bu yıl 719 öğrenci tüm soruları doğru yanıtlayarak tam puan elde etti. O öğrenciler arasında 6 Şubat depreminde babasını kaybeden Şevval Ece Kılınçer de vardı. Babasına sınavda çok başarılı olacağının sözünü verdiğini söyleyen Kılınçer 'Babama sözümü tuttuğum için gururluyum' dedi.
Reklam
Bir Sosyal Medya Kullanıcısı Muğla, Akyaka'nın Sosyal Medyanın Etkisiyle Geldiği Hali Paylaştı
Son yıllarda sosyal medyanın etkisiyle birçok bölge bir anda “trend” haline geliyor. Eskiden yalnızca yöre halkının ya da az sayıda gezginin bildiği sakin köyler, doğa harikası koylar ya da tarihi sokaklar, birkaç Instagram gönderisiyle kalabalığın uğrak noktası haline geliyor. İnsanlar bazen gerçekten merak ettikleri için değil, sadece “gidilmiş olması” için oraya gidiyor; fotoğraf çekip paylaşmak, o popülerliğin bir parçası olmak istiyorlar. Bu durum ise çoğu zaman o bölgenin doğasına, dokusuna ve ruhuna zarar veriyor. Gidilen yerin anlamı yerine, orada paylaşılacak kare daha çok önem kazanıyor.Akyaka da bu yerlerden biri. Bir sosyal medya kullanıcısı, Akyaka'nın sosyal medyadaki haliyle gerçekteki halini kıyasladı. Pek çok kişi, Akyaka'nın sosyal medyada popüler olmadan önce ne kadar sakin bir yer olduğundan bahsetti.
Bir Pazarcı Kavunları Tadım Sırasında Daha Tatlı Olsun Diye Meyve Suyu Sıktı
Gıda sektöründe pek çok hileye başvurulduğunu artık hepimiz biliyoruz. Özellikle marketlerce ve pazar tezgâhlarında ise ürünlerin daha taze ve albenili görünmesi için çeşitli yöntemlere başvurulabiliyor. Örneğin, bazı satıcılar marulların üzerine su püskürterek onların yeni toplanmış gibi görünmesini sağlar ya da meyveleri parlatmak için doğal olmayan maddeler kullanabilir. Hatta bozulmaya yaklaşan meyve-sebzeler, sağlam olanlarla karıştırılarak sunulabilir. Bir pazarcı, kavunlarının tadım esnasında daha tatlı gelmesi için üzerlerine meyve suyu döktü. O görüntüler sosyal medyada tepki çekti.
Reklam